Dijital Ekonominin ve Blok-zincir Çözümlerinin Vergilendirilmesi
İnternet teknolojisi, iletişim ve bilişim temelli hızlı ve yaygınlaşan teknolojik gelişmeler; dijital uygulamaların ve blok-zincir çözümlerinin hem ekonomik hem de sosyal yaşamdaki rolünü hızla arttırıyor. Küreselleşme ve sınır tanımayan ekonomik faaliyetler dijitalleşme trendi ile birlikte artıyor.
Avrupa Birliği Bilim Merkezi’nin (EU Scince Hub) 2019 yılında “Blok-zincir Bugün ve Yarın” (Blockchain Now and Tomorrow) başlığıyla yayınladığı raporda; blok-zincir ve onun temelindeki dağıtılmış kayıt teknolojisinin (DLT) çok sayıda ve çok çeşitli sektörlerde ve piyasalarda, bugün ve gelecekte, köklü değişiklikler yaratma potansiyeli taşıdığının altı çiziliyor.
Endüstri toplumunun yönetim temelli piyasa ilişkileri, veri toplama, kaydetme, kullanma ve yönlendirme (surveillance) temelli ilişkilere dönüşüyor. Ekonomide üretim, tüketim ve dağıtım gibi değer zinciri içerisindeki unsurlar ve ilişkiler değişiyor. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) 2019 Yılı Dijital Ekonomi Raporuna göre; dijital ekonominin en önemli aktörleri olan dijital platformlar, ekonomik süreçlerin ana kaynağı olan dijital verilerle/datalarla değer yaratıyor. İstisnasız her alandaki dijital içeriklerin ve verilerin (dataların) paraya dönüştürülmesi; online pazarlama ve reklamlarla (Google, Facebook vb), e-ticaret platformu işletimiyle (Amazon, Uber, Airbnb vb.), geleneksel malları kiralama hizmetiyle (Mobike, Rolls Royce vb), bulut hizmetlerinin kiralanmasıyla (Amazon Web Services, Tencent, My John Deere vb), elektronik ödeme hizmetleriyle gerçekleştirilmektedir. Dijital ekonominin bir de donanım (hardware) boyutunun olduğu ihmal edilmemelidir. Bunların yaklaşık %70’i ABD ve Çin’in kontrolü altındadır.
Dijital ürün ve teknolojilere dayanan mal ve hizmetlerin hacminin büyümesi ve çeşitlenmesi, yeni iş modellerinin ve fikirlerin de ortaya çıkmasına neden oluyor. Bilgi ekonomisi (knowledge economy) ve ağ ekonomisi (network economy) olarak da isimlendirilen dijital ekonominin kapsamının genişlemesi ile birlikte geleneksel vergileme kuralları, dijital ekonominin vergilendirilmesinde yetersiz kalıyor. Zira,
Dijital değerin nerede yaratıldığı belirsizleşiyor, sabit işyerinin tanımı ve anlamı değişiyor, hizmetlerini diğer ülkelerdeki kullanıcılara, üreticilere, tüketicilere satmak için fabrikalara, mağazalara veya diğer sabit iş yerlerine ihtiyaç duyulmuyor. Dijital ürünlerin ve hizmetlerin ölçüm sorunu doğuyor. Dijitalleşme; ekonomik değere dönüşen dijital verilerin, yazılım ve dijital içeriklerin, gayrı maddi hakların kullanımını ön plana çıkarıyor. Meselenin KDV, ÖTV, vergi kesintisi ve transfer fiyatlandırması boyutuna eşlik eden sorunlar ve boşluklar mevcut. Birçok ülkede; yeni bir gider/işlem vergisi türü olarak dijital hizmet vergisi uygulamaları, adaletli, etkin ve basit uygulanabilir olması bakımından gündem oluşturuyor
GRANİT YMM; şirketlere dijital ekonomi çerçevesindeki faaliyetlerinin ve işlemlerinin (dijital pazarlama, satış, reklam ve BEB vb.) vergilendirilmesi hususunda; yerel mevzuat, BEPS Eylem Planı 1 ve OECD önerileri ile Avrupa Birliği mevzuatı çerçevesinde entegre hizmetler sunmaktadır.